18 Aralık 2013 Çarşamba

Bu filmi görmüştüm ben!

"Dokunulmazlar"ın yolsuzluklarına dair haberler benim gündemimde yaprak kıpırtısı bile yaratmadığı için gözüme çarpan başlıklar dışında içeriğiyle hiç ilgilenmiyorum. Borsa düşse, döviz yükselse, ekonomimiz krize girse bile yapılabilecek bir şey var mı? Zaten ekonomimiz söylendiği gibi sağlam olsa, bu tür krizleri sarsıntısız atlatır ülkemiz. Asgari ücretin 700 lira olduğu bir ülkede ekmek 1.5 lira olacak da, dünyanın 17. büyük ekonomisi olacağız ha! 1 numarası olsak neye yarar. Hepsi şişirmece ve göz boyamaca geliyor bana. İnsani gelişmişlik sırasında sonlarda yer aldıktan sonra ekonomi sadece üsttekilerin işine yarıyor. Yolsuzluklara ilgisizliğimin sebebi de duyarsızlığımdan veya bu konuda gocunacak yaram olduğundan değil, böyle durumların bilgi toplumu olamamış kültürlerde, yani geleneksel, ataerkil sistemle yaşayan toplumlarda kaçınılmaz son olduğundandır. Çünkü böyle toplumlarda bencilce yaşamanın uzun vadede insanın kendine zarar vereceği düşünülemez. Onların da suçu vardır değişmek, bir şeyleri değiştirmek için çaba sarf etmemelerinden dolayı nasıl yaşayacakları ve yaşatacaklarını doğru öğretemeyenler kadar. Gerçi iktidara dünyayı kurtarmak için gelirler ama hiç de inandırıcı olamadı bugüne kadar kimse. İdeoloji, statü ve maddi çıkarları dışında yönetici olan var mıdır hiç emin değilim. Amaç gerçekten vatanı kurtarmaksa, sıradan vatandaş gibi yaşayın da inanalım. Bu düzen değişir mi? Kafalar değişmediği sürece hayır. Bazı kültürler gelişmek yerine, gelişimi öğütmeyi tercih ediyor kolayı tercih ederek. Yükseliyorlar, dibe vuruyorlar, yükseliyorlar, dibe vuruyorlar... Çünkü sağlam temeller üzerinde değil de birilerinin üzerine basarak yükseliyorlar. Sonuç  da görüldüğü üzere oluyor. Hiçbir iktidar başkasını değil de kendisini düşündüğü sürece başarılı olamaz. Başkasını düşüneceksin ki, sen zorda kaldığın zaman seni kurtaracak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder